Bir süredir kamuoyunda konuşulan yapılandırma kanun teklifi, Meclis’e sunuldu. Geçtiğimiz Kasım ayında çıkarılan 7256 sayılı Kanun’da yalnızca kesinleşmiş alacaklar kapsama alınmıştı. Matrah artırımı, kayıtların düzeltilmesi gibi yapılandırmalar söz konusu değildi. Bu nedenle de kamuoyunda, yeni bir “af kanunu” beklentisi hakimdi. Son 10 yıldır ortalama her iki yılda bir “af kanunu” çıkartılması, beklentiyi oluşturan temel neden olsa gerek.
KANUNUN KAPSAMI
Kanun teklifinin sistematiği bundan önceki yapılandırma kanunları ile oldukça benzer. Yapılandırmadan yararlanabilmek için esas alınacak tarih 30.04.2021 olarak belirlenmiş. Bu tarihten önce tahakkuk eden ya da tespitlere dayanan vergi ve cezalar yapılandırmaya dahil edilebilecek. Teklifte,
-kesinleşmiş alacaklar,
-kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacaklar,
-inceleme ve tarhiyat safhasında bulunan işlemler,
-matrah ve vergi artırımı,
-işletme kayıtlarının düzeltilmesi,
-kesinleşmiş Sosyal Güvenlik Kurumu alacakları
başlıkları altında düzenlemelere yer verildiği görülüyor.
Teklifte, Vergi Usul Kanunu kapsamındaki vergiler, gümrük vergileri, SGK primleri, il özel idarelerinin alacakları, belediyelerin vergi ve diğer kamu alacakları, idari para cezaları ile bunların gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i alacakları kapsama alınmış.
ÖDENMESİ GEREKEN VERGİLER / SİLİNECEK CEZALAR
Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan vergi aslının tamamı ile Yİ-ÜFE tutarı ödendiği takdirde, vergi aslına bağlı cezalar silinecek.
Dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş olan ikmalen, resen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları vergi aslının %50’si ile Yİ-ÜFE tutarının ödenmesi halinde vergi aslının %50’si ve vergi aslına bağlı cezalar silinecek. Ancak bu kapsamdan yararlanabilmek için kamu borçlarına karşı dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmaması şarttır. Ayrıca açılmış olan davaların bulunduğu safhaya göre silinecek oran değişiklik göstermekte.
Yapılandırma kanununu yayımı tarihinden önce başlanan vergi incelemeleri ile takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine devam edileceği düzenlenmiş. Ancak söz konusu işlemlerin muhatabı olan mükellef yapılandırmadan yararlanmak ister ise vergi aslının %50’si, Yİ-ÜFE tutarı ile gecikme faizini ödemesi vergi aslının %50’si ve vergi aslına bağlı cezalar silinmesi için yeterli olacak.
Matrah artırımı konusunda ise gelir ver kurumlar vergisi için yıllık beyannamede vergiye esas alınan matrah 2016 takvim yılı için %30, 2017 takvim yılı için %30, 2018 takvim yılı için %25, 2019 takvim yılı için %20, 2020 takvim yılı için %20 oranından az olmamak üzere artırılabilecek.
Katma değer vergisi açısından ise her bir vergilendirme dönemine ilişkin olarak verilen beyannamelerde hesaplanan katma değer vergisinin yıllık toplamı üzerinden 2016 yılı için %3, 2017 yılı için %3, 2018 yılı için %2,5, 2019 yılı için %2 ve 2020 yılı için %2 oranından az olmamak üzere vergi artırımı yapılabilecek.
Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, işletmelerinde mevcut olduğu hâlde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedel ile defterlerine kaydedebilecekler.
Yine kayıtlarda yer aldığı hâlde işletmede bulunmayan mallar, alarak fatura düzenlemek ve her türlü vergisel yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle kayıt ve beyanlarına intikal ettirebilecek.
Kayıtlarda yer aldığı hâlde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar ile bunlarla ilgili diğer işlemler hakkında ise kayıtlar düzeltilebilecek.
SONUÇ
Sonuç olarak yapılandırma kanun teklifi, daha önceki af kanunları ile aynı sistematiğe sahip. Getirilecek düzenlemeler, mükelleflere birçok kolaylık sağlayacak. Covid-19 salgınının tüm dünyada ekonomik etkileri devam ederken bu kanunun mükelleflere faydalı olacağı çok açık. Ancak diğer taraftan da af kanunları, vergi sistematiğini bozmaya devam ediyor.